Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur:
“Siz kendi adınıza bana altı şeyi garanti edin, ben de size cenneti garanti edeyim:
*Konuştuğunuzda doğru söyleyin.
*Va’d ettiğiniz zaman vadinizi yerine getirin.
*Size bir şey emanet edildiğinde emanete riâyet edin.
*İffetinizi koruyun.
*Harama bakmaktan sakının
*Elinizi (haksızlık ve haramdan) çekin.”
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5 / 323)
Hadiste ilk dikkatimi çeken altı madde içinde ibadete dair herhangi bir sorumluluktan söz etmemiş olması. Sosyal yaşamı düzenleyen, insanların birbirlerine zararının dokunmasını engelleyen altı özellik . Buradan kimse ibadetler hakkında kendine bir şeyler çıkarmaya çalışmasın. Müslümanın sosyal yaşama aktaracağı ibadeti değil ahlakı olduğu gerçeğine dikkat çekmek isterim.
İyi bir insan ve iyi bir mü’minde olması gereken bu altı temel özellik yaşadığımız dünyada ne yazık ki bir avuç insanda kaldı. Bize düşen de o bir avucun içinde olmak için çabalamaktır. Emrolunduğun gibi dosdoğru ol, ayetinin muhatabı olan her Müslümanda olması gereken özellikleri Allah Resulü bu hadisi şerifte sıralanmıştır. Hacı Bektaş Veli de bu hadisi müritlerine ve tüm insanlığa eline, beline, diline sahip ol, şeklinde özetleyerek aktarmış .
Hadiste geçen üç şeyin tersini yapmak ise (yalan söylemek, sözünde durmamak, emanete ihanet etmek,) Allah Rasulü’nün münafıklık alameti olarak açıkladığı hususlardır.
(Müslim, “İman”, 107)
Üzülerek ifade ediyorum ki günümüzde pek çok insan, yalan söylemeyi önemsiz bir günah olarak görmekte hatta pembe ya da beyaz yalan gibi sıfatlarla münafıklığın en belirgin özelliğini basitleştirilmektedir.
Cenabı Hak mü’minleri şöyle uyarmıştır:
“Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?
Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında büyük gazaba sebep olan bir şeydir.”
(Saff, 61/2-3)
Kişinin, yapmayacağı şeyi söylemesi bir yönüyle yalan, diğer yönüyle sözünde durmamaktır. Yalanı büyük günahlardan sayan Allah Rasulü , verdiği sözde durmayanlarla ilgili olarak da sert uyarılarda bulunmuş; bunların Kıyamet gününde hasmı olarak saydığı üç gruptan biri olduğunu (Buhari, “Büyû”, 106) bildirmiştir.
Ayrıca, verdiği sözden cayan, anlaşmalarına riayet etmeyen kimseler için mahşer gününde bir bayrak kaldırılarak, “bu, sözünde durmayan falan oğlu filanın vefasızlığının alametidir,” şeklinde teşhirde bulunulacağını haber vermiştir. (Buhari)
Hadiste sayılan nitelikler aynı zamanda imanın, başka bir deyişle iyi mü’min olmanın özellikleridir.
Doğruluk, ahde vefa, emanete riayet, iffeti korumak, gözü ve eli haramdan alıkoymak gibi insanı salt biyolojik varlıktan öteye ahlaki varlığa dönüştüren, başka bir deyişle insanı Müslüman kılan değerlerdir.