Bilim teorik ve matematiksel yöntemlerle, gözlem ve deneylerle doğanın gizemlerinin anlaşılması yönünde temel gerçeklerin ortaya konulduğu ve yeni bilgilerin üretildiği bir uğraş alanıdır, şeklinde tanımlanıyor. Yani bilim Allah'ın yarattıklarını ararken aslında Allah'ı aramaktır. Kitabı okuyup yazara ulaşmaktır. Nasıl mı?
Şüphesiz Allah, (hakkı açıklamak için) bir sivrisineği olsun, ondan üstün olanını olsun (herhangi bir şeyi) örnek vermekten çekinmez.
Böylece iman edenler, kuşkusuz bunun Rablerinden hak olduğunu bilirler; küfredenler ise, «Allah, bu örnekle neyi amaçlamıştır?» derler.
(Oysa Allah,) Bununla birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete ulaştırır. O bununla ancak fasıkları saptırır.
Bu ve buna benzer ayetler için inkârcılar yağmur, bulut, örümcek gibi örnekleri ileri sürerek “Allah böyle şeyleri örnek vermez” demeleri üzerine, “Gerektiğinde sivrisineği, gerektiğinde de daha küçük ve önemsiz şeyleri bile örnek verir” denilerek bu düşünce reddedilmiştir.
Ayette sivrisineğin üstündekinden niye söz ediliyor?
Çünkü sivrisineğin üzerinde yaşayan başka bir canlı var.
Geçmişte bunu görmek mümkün olmadığı için kastedilenin sivrisinekten daha büyük varlıklar olduğu düşünülmüş ve böyle açıklanmış.
Bugün mikroskop altında görüntüleme imkanı ile kastedilenin başka bir canlı olduğu ortaya çıkmıştır. Resimde gördüğünüz gibi bir çeşit parazit yaşamını sineğe bağlı devam ettiriyor.
Ayetin devamında, Bununla birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete ulaştırır, şekilde devam ediyor ki o dönemdeki müşrikler bu ayeti duyduklarında ayetteki ifadelerle alay etmişler ve inkarcılardan olmuşlar.
Bugün ise birçok insan için bu ayet hidayet sebebi olmuştur.
Hz. Muhammed (sav) hak peygamber olduğununun, İslam'ın hak din olduğununun, Kur'an-ı Kerim'in Allah tarafından gönderilmiş kitap olduğunu sadece bu ayet bile yeterli olacaktır. Tâbi ki de nasibi olanlara.