Önce Avrupa'da daha sonra neredeyse tüm dünyada kabul gören, "bilim adamları güvenilir, din adamlarına güvenilmez" düşüncesi, materyalizmi (maddeciliği) insanlığın "yeni dini" olarak tüm dünyaya dayatmış; maddeyi ve parayı yaşamın tek gayesi haline getirmiştir.Oysa bilim denilen şey Allah’ın evrene koyduğu düzeni anlama çabasıdır. Din ise yaşam biçimidir. İslam, insan Allah'ın yeryüzündeki halifesidir derken; bilim adamları, insanın maymundan türediğini iddia etti ve de kabul gördü. Yaratılış ve yaratıcıyı inkar, insanların hayvan soyundan geldiğine bile inandırdı.
Günümüzde insanların büyük bir çoğunluğu maddeye ulaşmayı, yaratılış gayesi gibi görmekte, maddi refaha ulaşmak için her türlü yola sapmaktadır . " Haram helal ayrımı yapmadan."
Ekonomik güce sahip olanların her istediğine ulaşabildiği imajı; medya, sosyal medya, film ve dizilerle topluma kabul ettirilmiş, maddeye olan ihtiyaç manevi değerlerin önüne geçirilmiştir.
Dünyada yaşanan adaletsizliklerin, cinayetlerin, yolsuzlukların, haksızlıkların, sömürme zihniyetinin temelinde de bu anlayış yatmaktadır.
Bu problemlerin tamamında hesap vermeme anlayışı ,ahiret inancının olmaması vardır.
"Herkesin yaptığının yanına kâr kalacak anlayışı (!)"
İnsanın yaptığı , konuştuğu hatta düşündüğü her şeyin hesab gününde "ahirette" karşısına çıkacağını bilmesi ve ona göre davranması yaşanan tüm sıkıntıların evrensel şifasıdır.
Kur'an-ı Kerimde Kehf suresinin 49.ayetinde ahiret gününde yaşanılacak manzara şu şekilde tarif edilmiştir:
Kitap ortaya konmuştur.
Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün.
«Vay halimize! derler, bu nasıl kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın (yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş!» Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır.
Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
İnsanların günlük yaşamdaki hallerinden ahiret gününe iman edip, etmediklerini; hesap gününe ne kadar inandığını gözlemleyebiliyoruz. Hesap vermeyecek gibi bir tutum sergileyen bu insanlar "elhamdülillah Müslüman'ım" derken müslümanın hiçbir özelliğinden haberdar da değiller sanki.
Unutmayalım ki güzel ahlakın kaynağı doğru ve sağlam bir Allah inancıdır.
Bakara suresi 8.ayette İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde «Allah´a ve ahiret gününe inandık» derler. ifadesi inandık dedikleri halde inanmayanlarla aynı yaşamı seçenleri kastediyor olmalı.
İşte onlar, ahirete karşılık dünya hayatını satın alan kimselerdir. Bu yüzden ne azapları hafifletilecek ne de kendilerine yardım edilecektir.
( Bakara 86)