Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar. Hâla akıl erdiremiyor musunuz? İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. Şüphesiz bunda akıl sahipleri için (Allah´ın kudretine) işaretler vardır. Kuran-ı Kerim'de birçok ayetin sonunda bu ve buna benzeyen ifadelerin bulunması tesadüf olmadığına göre "düşünme, hikmet, feraset" gibi kavramların hayatımızda daha çok yer alması gerektiği emredilmişken, ne kadar az düşündüğümüzü, tefekküre ne kadar az zaman ayırdığınızı fark ettiniz mi? Yaşamı boyunca insanlar dünya ve ahiretleri için hiçbir işe yaramayacak gereksiz pek çok şey için zaman harcarken; düşünmek, herhangi bir konu hakkında tefekkür etme noktasında genellikle zayıf kalmakta daha da garibi düşünen insan toplum tarafından kınanmaktadır. Niçin daha fazla zaman diyorum çünkü haz ve hız çağında yaşadığımız iddia ediliyor. İnsanlar neyi kovaladıklarını bilmeden bir koşuşturmanın içind...
İnsanlardan bazıları Allah´tan başkasını Allah´a denk ilahlar edinir de onları Allah´ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah´a olan sevgileri ise (onlarınkinden) çok daha fazladır. Keşke zalimler azabı gördükleri zaman (anlayacakları gibi) bütün kuvvetin Allah´a ait olduğunu ve Allah´ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi. ( Bakara 165.Ayet ) Kur’ân-ı Kerîm’in insanlığı ulaştırmak istediği en önemli hedef, Allah’ın birliğine inanmak ve Allah’ı her şeyden daha çok sevmektir. Âyette “ İman edenler ise en çok Allah’ı severler” buyurularak bu hususa işaret edilmiştir. Görüldüğü gibi âyetin bu bölümünde, inananların yalnız Allah’ı sevdikleri değil en çok Allah’ı sevdikleri ifade edilmektedir. Şu halde insan elbette sevilmesi meşrû, mâkul ve yerinde olan Allah’tan başka varlıkları da sevecektir. Bu, Allah...